İnsanın zihinsel ve fiziksel becerilerini geliştirerek sağlığını korumasını sağlayan spor, bireyin vücut, zihin etkinliklerini yapması anlamına da gelmektedir. Spor hukuku genel kapsamda, sportif faaliyetleri ya/ya da kurumların hukuk kurallarını sistematik düzeyde geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu hukuk dalı hem özel hem de kamu hukukunu içermekte, genel kanunlarla ilişkili düzenlemelerden oluşmaktadır. Dolayısıyla kapsamı hem ulusal hem de uluslararası düzeyde karma bir hukuk sistemine dayanmaktadır. Spor hukukunun kendi kendini düzenleyen bir sistemden oluştuğu, bunun da spor federasyonu kurallarıyla oluşturulduğu bilinmektedir. Federasyona ilişkin kurallar ise, ulusal federasyon yapısının uluslararası federasyon kurallarıyla birlikte geliştirilmektedir. Bu kurallarda ise kanun hükümlerinin yeri ve önemi fazla olup kamu ve ceza kanunuyla birlikte de incelenmesi söz konusudur. 31821 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu kapsamında spor hukukuna ilişkin düzenlenen kanunun asıl amacı belirtilmiştir (m. 1): “Bu Kanunun amacı; spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve spor federasyonlarının kuruluşu, organları, üst kuruluş oluşturmaları, gelir ve giderleri, bütçe ve harcama esasları, görev, yetki ve sorumlulukları, denetimleri, bunlara yapılacak her türlü yardımın şekil ve şartları ile bunlara ilişkin diğer hususlara dair usul ve esasları düzenlemektir…” 26/4/2022 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 31821 sayılı bu kanuna ilişkin detaylar, spor kulüpleri ile spor anonim şirketlerine yönelik detayları, mali hükümleri, spor federasyonlarını ve ceza hükümleri ile soruşturma usulünü düzenlemektedir.

31821 sayılı kanun kapsamında spor federasyonlarıyla ilgili olarak 26. maddede, spor dalı faaliyetlerini yürütmek amacıyla kanunla ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bunun yapıldığı, kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Resmî Gazete’de yayınlanması sonrasında o kuralları uygulamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Spor faaliyetlerinin hem devlet özelinde hem de özel kuruluşlarla uluslararası boyuttaki önemi, organizasyon faaliyetlerinin geliştirilmesine zemin hazırlamıştır. Bunlar arasında spor federasyonları, kulüp gibi kuruluşlar spor faaliyetleri açısından etkili bir yer bulmakta; teknik direktör ve antrenörler spor faaliyetlerini öğretme ve yönlendirmede önemli unsurlar olmakta; spor karşılaşmaları sırasında hakem ve seyirciler önemli parçalarından birini oluşturmaktadır. Dolayısıyla hem görevli kişilerin hem sporcuların hem de izleyicilerin sorumlulukları bulunmakta, sporda kural ve bütünlük açısından süreçler kurallarla yönetilmektedir. Bu kuralların tamamı ise dolaylı ya da doğrudan spor hukukunun konusunu ve kapsamını oluşturmaktadır.

Spor Faaliyetleri/Türleri ve Spor Hukukunun Konusu

Spor faaliyetinin bireyin temel haklarından biri olması, Türk sporunun devlet tarafından düzenlenmesine ve teşvik edilmesine ortam hazırlamıştır. Böylece spor, kişinin herhangi bir spor merkezinden -sözleşme kapsamında- yararlanmasıyla başlayan ya da profesyonel sporcuların hem ulusal hem de uluslararası düzeyde örgütlerle ilişkilerini içeren konulara sahiptir. Spor hukuku da bu konulara ilişkin hakları düzenlemekte ve ceza hukukunun da devreye girdiği bir sistem oluşturmaktadır. Sözleşme ya da uyuşmazlık sorunlarına bağlı kalarak spor federasyonunun geliştirdiği kurallar, kanun kapsamında belirtilen konularla sınırlıdır. Dolayısıyla devlet sorumlulukları dâhilinde olan spor faaliyetlerinin yanında profesyonel düzeyde gerçekleştirilen ve devletin yanında tüzel kişilerin de dâhil oldukları spor alanları bulunmaktadır. Profesyonel spor alanındaki hukuktan kasıt, spor faaliyetine katılan bireylerin hak ve yükümlülükleridir. Böylece spor faaliyetleri, büyük ve önemli organizasyon yapısında olmayı gerektirmiştir.

Spor faaliyet türleri; bireysel, takım ve sıra dışı sporlar şeklinde gruplandırılmaktadır. Bu spor dallarından olan bireysel sporlar, şiddetin cezai bir sonuç yaratmamaktadır. Diğer yandan hukuki işlemlerde bireysel sporlara ilişkin örnek olan dövüş sporları da oyunun genel kuralları çerçevesinde kalındığı durumda bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Diğer spor dalları da aynı şekilde spor hukuku içinde hem sporcuların davranışlarına hem de seyircilere ilişkin birçok konuyu kapsamaktadır. Bu gibi konulara ilişkin hukuk kuralları ve sonuçları ise fazladır, dolayısıyla bireyin haklarını ve yükümlülüklerini içeren birçok konuda danışmanlık almanız tavsiye edilmektedir. 31821 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu ve ilişkili diğer kanunlar ile hukuk dallarıyla ilgili sorular için detayları, Kule Hukuk Bürosu’yla görüşerek öğrenebilir, hızlı bir çözüm için danışmanlık alabilirsiniz.

Spor Hukuku Kapsamında Sunduğumuz Avukatlık Hizmetleri

Spor evreleri; eğlence, sağlık, politik, ekonomik gibi birçok evreden oluşmakla birlikte, spor hakkının anayasal süreci zamanla farklı şekillerde anılmaya başlanmış, spor hukuku kamu hukuku çerçevesinde Anayasa’ya, özel hukuk kapsamında ise Medeni Kanunu’na dayanmaktadır. Dolayısıyla kapsamı ve konusu geniş olan spor hukukuna ilişkin birçok dava konusu da olabilmektedir. Bu doğrultuda dava süreçlerinin yönetiminde, takibinde avukatlık hizmetlerinden faydalanabilir ya da danışmanlık talebinde bulunabilirsiniz. Kule Hukuk Bürosu’nu ziyaret ederek spor hukuku kapsamında alabileceğiniz avukatlık hizmetlerimizden bazıları şunlardır:

• Hizmet sözleşmesi, transfer sözleşmesi, yayın sözleşmesi gibi hukuki işlemlerden doğan uyuşmazlıklar,

• Sponsorluk ve reklam sözleşmesi uyuşmazlıklarından doğan davalar,

• Spor federasyon ya da kulüplerinin spor faaliyetlerindeki sorumluluklarına, düzenleyici işlemleri,

• Sporcuların ya da seyircilerin haksız fiillerinden doğan hukuki sorumluluklara ilişkin davalar,

• Kamu hukukundan doğan milli sporculara ilişkin sorunlar ya da uyuşmazlıklara ilişkin konular,

• Spor alanına usulsüz seyirci girişleri, şike ve teşvik primi suçuna ilişkin davalar,

• Spor yönetim ve disiplinine ilişkin en büyük sorunlardan biri olan hakaret, küfür ve müessir fiiline ilişkin davalar.