Bilgi teknolojilerinin kullanımında yaşanan artış ve değişikliklerle birlikte dijital ortamların kullanımı da farklılaşmıştır. Bu değişimler, ticaretin uygulanma şekillerini değiştirmiştir ve ekonomik faaliyetler ile uygulamalar, dijital ortama aktarılmıştır. Ancak yaşanan gelişmeler, yeni düzenlemelerin getirilmesini ve devamlı olarak güncellenmesini de gerektirmiştir. Kişi bilgilerinin korunması ve güvenliği, sitelerin sahip olması gereken birtakım özelliklerin yer alıp almadığı ve bunların hukuki açıdan bağlayıcılığı gibi temel konular, elektronik ortamda kurulan sözleşmelerin bilinmesini gerektirmektedir. Tüketiciler bu konu hakkında bilgilere sahip olmalı ve güvenilir olmayan sitelerden alışveriş yapmamalıdır. E-ticaret alışverişleri esnasında herhangi bir sorunla karşılaşmaları durumunda ise alanında uzman avukatlardan destek almaları önerilmektedir.
E-Ticaret Nedir?
Ticaretin yazılı kayıt sistemine dayanan uygulanma şekli zamanla değişmiş ve enformasyon teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle dijital ortama aktarılmıştır. E-ticaret uygulamalarının kapsamı altında ele alınan bu tür gelişmeler, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde düzenlenmiştir. Aynı zamanda sözleşmelerin hukuki niteliği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 1 hükmünce, “Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir.” şeklinde ifade edilmiş ve bu açıklama, e-ticaret sitelerinde kurulan sözleşmelerin hukuki niteliği çerçevesinde kabul görmüştür.
Elektronik ticaret, küreselleşmenin bir etkisi olup iş gücünü şekillendiren bir gelişmedir. İş yapma şeklinde yaşanan farklılaşma, elektronik ortamda kurulan sözleşmelerin hukuki bir nitelikte olması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla e-ticaret, yeni ekonomik düzenle yaygınlaşan ve satıcı-alıcı arasında kurulan bir sözleşmeye dayanarak tüketicinin haklarını koruyan bir ortamdır. Tüketici haklarına yönelik yaşanan hukuki gelişmeler ise elektronik ticaret kapsamını her geçen gün artırmaktadır. Bu bağlamda e-ticaret uygulamalarına örnek olarak şunlar verilebilir:
a) Her çeşit ürünün alım-satım işlemlerinin yapılması,
b) Tanıtım, reklam ve bilgilendirme amaçlı pazarlamaların yapılması,
c) Satış süreci ve sonrası destek sunulması,
d) Elektronik ortamda kullanılan e-kitap uygulamaları gibi sanal ürünlerin sunulması,
e) Proje geliştirme ve beraberinde ortak tasarım-üretim geliştirme,
f) Ticari işlem kayıtlarının tutulması, bankacılık faaliyetleri ve takibinin yapılması,
g) Ticari şirketler arasında kurulan ortaklıklar, sözleşmeler ve pazarlama işlemleri.
Elektronik ticaret uygulamalarının alışveriş sistemine etkileri, süreklilik kazandırması ve her an bu işlemin gerçekleştirilebilmesidir. Uygun altyapının kurulması, geliştirilmesi, hizmet ve ürünlerin küçük-büyük firmalar fark gözetmeksizin herkes tarafından kullanılabilmesini sağlayan bir ortamdır. Bu nedenle hukuki düzenlemelerin kapsamı, teknik açıdan meydana gelebilecek sorunların hukuki açıdan tüketiciye güvence vermesini gerektirmektedir. Bunun önemi hem e-ticaretin gelişmesine hem tüketicilerin güvenilir alışveriş yapmasına hem de ülke ekonomisine katkısıdır. Ayrıca en önemli faktörler arasında işletmelerin devamlılığını sağlaması da yer almaktadır.
E-Ticaret Sitelerinde Hukuki Geçerlilik Açısından Bulunması Gereken Sözleşmeler Nelerdir?
E-ticaret sitelerinin kullanılması ve müşteri hizmetine sunulması, hukuki geçerliliğinin yer aldığı sözleşmeler aracılığıyla sağlanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre bu sözleşmeler, karşılıklı irade beyanlarına dayanan, kişiler arasında hukuki sonuç doğuran, bir hukuki nitelik taşıyabilecek özelliklere sahip olan sözleşmelerdir. Genel olarak sözleşmeler arasında şekil şartı, sözleşmenin kabulü açısından bir sorun teşkil etmese de hukuki özellik ve niteliklerde bulunmalıdır. Ancak temelde irade beyanlarına dayanan sözleşme hükmüne sahiptir. E-ticaret sitelerinde kurulan sözleşmeler, e-sözleşme adı altında incelenir, ancak bu sözleşmelere yönelik doğrudan bir mevzuatın bulunmaması önemli sorun teşkil etmektedir. Bu açıdan gerçek zamanlı kurulan sözleşmeler ile sanal sözleşmeler aynı mevzuat hüküm şartlarına tabidir. Ancak e-ticaret uygulamasına bağlı olarak sözleşmelerin ispat ve geçerlilik hükmü önemli farklılıklara sahiptir. Bu bağlamda elektronik sözleşmeler mal satımı, dijital ürün satımı, hizmet sunumu gibi özelliklere yönelik hazırlanmaktadır.
Mal satımı sözleşmeleri kitap, giysi gibi ürün satımını kapsayan ve kurulan sözleşmelerdir. Sözleşmenin yalnızca kurulması internet ortamında yapılmaktadır. Sözleşme ifası için posta ya da kurye gibi geleneksel yöntemler tercih edilmektedir. Dijital ürün sözleşmesinde ise sözleşmenin kurulması ve ifası internet üzerinden gerçekleştirilebilmektedir. Film, makale, kitap gibi ürünler de bu tür sözleşme kapsamında yer almaktadır. Hizmet sunumuna yönelik sözleşmeler ise konusu gereği bir hizmeti gerçekleştirme temeline dayanmaktadır. Bu yönde kurulan hizmet edimleri arasında bankacılık hizmetleri, rezervasyon işlemleri gibi hizmetler yer almakta olup internet ortamında sözleşme kurulmaktadır. E-ticaret sitesinde bulunması gereken sözleşmeler ise genel olarak şunlardır:
a) Mesafeli satış sözleşmesi,
b) Üyelik sözleşmesi,
c) Kullanım koşulları,
d) Ön bilgilendirme formu,
e) Gizlilik politikası,
f) Çerez politikası,
g) Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) hakkında aydınlatma metni,
h) Kargo ve teslimat işlemlerine yönelik sözleşme,
i) Ürün ve hizmet garanti koşulları,
j) Ürün kullanım ve iade işlemlerinin şekli-uygulanma şartlarına yönelik sözleşme.
Mesafeli sözleşmeler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 48/1 hükmü gereğince, “Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” şeklinde açıklanmıştır. Fiyat, ödeme, teslimat bilgileri gibi ürün ve hizmete ilişkin detayları içermektedir. Üyelik sözleşmesi, sitenin kullanımı sırasında müşterilere en uygun hizmeti verme ve müşterilerin uyması gereken kuralları açıklayan sözleşmelerdir. Kullanım koşulları sözleşmesi, temelde ürün kullanımı ve iade işlemlerini de kapsayabilen hem ürünün niteliklerine ilişkin açıklamaları, nasıl kullanılacağı hem de iadesi gibi işlemler söz konusu olduğunda bunların ne şekilde yapılabileceğini ifade eden sözleşmelerdir. Sitede tüketicilerin korunması bağlamında gizlilik ve çerez politikası ile KVKK aydınlatma metni sözleşmeleri de yer almaktadır. Buna göre verilerin ne şekilde işleneceği, müşterilerin isteği dâhilinde verilerin paylaşılmasını onaylatan ek araçlarla birlikte sunulan sözleşmelerdir. Bir ürün ya da hizmet alımında en önemli sözleşmelerden biri, garanti sözleşmesidir. Garantinin şartları kapsamında bilgilendirmelerin yer aldığı ve müşterilerin bunu ürün satın alırken kabul ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, tüketici haklarını koruyan sözleşmeler dâhilinde hazırlanmakta olup hukuki bağlayıcılığı olan madde ve uygulamaları kapsamalıdır.
E-Ticaret Sitelerinde Kurulan Sözleşmelerin Tüketici Haklarına Etkilerine Nelerdir?
Tüketiciler, e-ticaret ile dijital ortamda verilen bilgiler doğrultusunda ürün ve hizmet satın alımını gerçekleştirmektedir. Bu nedenle firmaların ön bilgilendirme sözleşmesi kapsamında tüm bilgileri açık ve net şekilde vermeleri, doğru ve güvenilir olmaları gerekmektedir. Aksi bir durumda tüketicilerin haklarına zarar verilmekte ve bu durum önemli sorunlara neden olabilmektedir. Web sitesi aracılığıyla yapılan alışveriş ve hazırlanan sözleşmelerde tüketici, genelde bir tartışma imkânına sahip olamadığı ya da ürün/hizmetler hakkında kapsamlı bilgi edinemediği durumlara maruz kalabilmektedir. Bu nedenle standart sözleşme hükümlerine ek olarak sözleşme içeriğindeki bilgiler, sunulan ürün ve hizmetlerle birebir aynı olmalıdır. Tüketiciyle bir müzakere sürecinin bulunmaması dolayısıyla firmalar, hak ve yükümlülükler kapsamında dürüstlük kuralına aykırı davranmamalıdır. Müşterilerin istenmeyen bir sorunla karşılaşması halinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ihlal edilmektedir. Dolayısıyla tüketiciler, sözleşmelerin hukuki geçerliliği kapsamında haklarını arama ve dava açabilme hakkına sahiptirler.
Tüketici haklarının e-ticaret işlemleri sırasında kullanılmasına ilişkin ilk hak, ürünün ya da hizmetin iadesi işlemidir. Tüketiciler, Cayma Hakkı kapsamında bir neden göstermeksizin 14 gün süre içinde ürünü iade edebilirler. Kişisel Verilerin Korunması bağlamında firmalar, tüketicilerin ödeme işlemleri sırasındaki kredi kartı ve kişisel bilgilerini korumayı hedefler. Ayrıca haksız koşulların meydana gelmesine ortam hazırlayan sözleşmelerin hazırlanması ve sunulması, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmektedir. Tüketicilerin korunması amacıyla ayıplı mal ve hizmet sunumunun yapılması yasak olup bir şikâyet durumunda çözüm geliştirilmesi sözleşmelerin hukuki bağlayıcılığı kapsamında ele alınmaktadır. Tüm bu süreçlerde müşterilerin çeşitli konularda yaşayabileceği sorunlar için alanında uzman avukatlardan destek alınması ise sürecin hızlı/güvenilir işlemesi bağlamında önemlidir.